sarı, yeşil, pembe, siyah ve mavi rangerstan oluşan, cocukluğumuzun dünya savaşçıları. daha sonradan yeşil rangers(tommy) beyaz olmuştur.* hepsinin değişik hayvanımsı robotu vardır. ayrı ayrı da ulvi amaçlara hizmet edebilirler amma velakin birleşmenin verdiği kuvvetle düşmanlarını(lord zed, cadı rita) altederler. ana merkezlerinde alfa ve zordon onlara yardımcı olarak takılır durur. genelde olaylar şöyle gelişir. bizimkiler liseli gizli kahramandırlar. kollarındaki çağrı cihazlarına bip bip diye dünyayı ele geçirmek isteyen fena kişiliklerin olduğu bildirilir. bunlarda bir sürat merkeze uçuverirler durum raporunu zordon'dan alabilmek için. olay basittir. cadı rita ya da ekürisi bir canavar * yollamıştır ve bu yaratık dunyayı tarumar ediyordur. hemen harekete geçilir. ilk once kargalara benzeyen ninjacıklarla * dövüşülür. bunlar çıtır çerezdir. daha sonra boss gelir. bizimkiler robotlarını çağırır gerekirse birleşip * dünya düşmanını tepeleyiverirler. bütün gizli süper kahramanlar da olduğu gibi onlara da; kazanıpta kimse tarafından iplenmemek koyar. ama olsun. en azından dünya kurtulmuştur.. önemli olan budur. ve bir sonraki macerada tekrar buluşulur...
yayınlandığı dönemde çocuk olan her bireyin severek hatta bayılarak izlediği, ama şimdi düşünüldüğünde ne kadar saçma olduğunun anlaşıldığı dizi. oyuncak sektöründe devrim yaratmışlardı bir zamanlar. biliyorum çünkü benim de bunların her renk oyuncağından vardı...
ilk başlarda mavi, sarı, çingene pembesi, siyah ranger... gibi karakterlerle renkleri öğretmeyi amaçlamış gösterilen ilgi sonucunda amacından sapmıştır.beni power ranger' a bağlayan en önemli faktör onların zordlarıdır.zordlar devasa süper yeteklere sahip robotumsu yaratıklardır ve her power ranger' ın kendine ait bir zordu vardır, bunlar kaval çalınarak çağırılır ve denizin içinden, yanardağ kraterinden kapıdan bacadan heryerden çıkagelebilirler. tabi bide bunları yöneten bir robot ve bir ekran koruyucu wardır kötü adam lord z in adamları patiler ise hoplayıp zıplayıp dayak yiyen yaratıklardır.beni daha küçücükken ufacıkken tvye bağlayan bilim kurgu dizisidir.
jenerik müziği olan "go go power rangers!" olan motosiklet kasklı balet kıyafetli insansıların garip el hareketleriyle hilkat garibesi mahlukları dövdüğü dizi. ilkokulda tenefüste bol bol oynadığımız bir oyunu vardı.kimse mavi rangersi sevmediği için kendimi maviyi sevme gibi bir zorunluluğun içinde hissederdim. ayrıca şarkısını yıllarca "doktor pavır rencırs!" şeklinde söylemişliğim vardır.
çoğu bölümde olay taamlanmadan bir sonraki bölüme pas atıp " to be continue" yazarak ben ayar eden çocukluğumun en süper dizisi. bir ara çocukların gelişimine zarar verdiği için yayından kaldırılmıştı, kaldırılış o kaldırılış. ***
fantastik dizileri normalden fazla sevmeme rağmen ilkokul aklımla bile sadece ve sadece ne yapmaya çalıştıklarını anlayamadığım için izlediğim dizi. izleyeni abondone etme özelliği vardır, gereksiz el hareketleri gözünüzü ve beynin hareket algılama mekanizmasını * bozacağı için ağzınızdan salyaların akmasına neden olabilir.
90ların ikinci yarısında dünya ile aynı anda türkiye'yi de kasıp kavuran tv dizisi. başlıca sloganlar "keşke dünyayı onlar yönetse" ve "güç sizi korusun" du, çocuktum hayli etkilenirdim tabi. başta 5 kişiydiler; kimberly, trini, jason, zack ve billy. sonra tommy geldi, 2 sezon böyle devam etti, power transfer sonucu trini gitti aisha geldi, zack gitti adam geldi, jason gitti rocky geldi ama bana sorarsanız en acıklısı kimberly'nin gidip yerine catherine'nin gelmesiydi, dünyam yıkıldı bir daha da izlemedim.
tabi her popüler dizi gibi onların da dergileri, posterleri, stickerları, filmleri ve oyuncakları oldu. bir ara ortalıktan kayboldular, yakın zamanda amy jo johnson karşıma çıktığı sırada düşündüm nereye kayboldu bunlar diye, baktım evrim geçirmişler. power rangers turbo, power rangers spd, dinorangers falan olmuşlar, nerde dedim bizim mighty morphin power rangerlar, hey gidi..
bir döneme imza atan eski kahramanlarım. nasıl severdim, nasıl izlerdim. izlerken de bütün o yapmacıklığa kanardım ve ne kadar oyuncağı varsa alıp deli gibi oynardım. oyuncaklar yetmezdi duvarları posterleriyle doldururdun. sonra mahallenin çocuklarını toplayıp, yüzlerine maske geçirip bahçede koşarak "power rangers goooo" diye bağırırdık ki artık çocuklar beni döveceklerdi. çocukluğumun dizi işte nasıl unuturum.
küçüklüğümde gerek t-rex kullanması ile gerek kırmızı rengi temsil etmesiyle kuzenlerle bu tipleri canlandırırkene ben jason olurdum hep. sonra uzaydan bi yerden yeni tipler düştü. jason gittiydi. daha sonraları gold ranger olarak geri dönmüştü böyle piramitle falan geliyordu. sonra onun da sahibi gelip, jason ı gene yollamışlardı, üzülmüştüm.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.